Depreşen duygular sarar içini bazı bazı. Hani vaktin birinde ne çok üzülmüş, ne çok belki ne çok keşke, ne çok ya da dediğin ,dedikçe daha bir hüzne battığın anlar, anılar…
İşte onlar ; unutmanın zaman aldığı ,kendinle ve değerlerinle bile çeliştiğin en çok da bunlara iliştiği için canını yakan iç savaş hallerin… Ve derken zamanın merhem olması gerçeğiyle onulan , izi belli yaraların… İz kalıp bırakan diğer acılar ve diğer mutluluklar gibi bunları da tam geride bıraktım deyip rahat bir nefes almayı düşündüğün anılar… Normal rutinlerini yaşarken sana biçilen sahada , yine hiç ummadığın bir anda gafil avlanmana ,sadece izi kaldığı dediğin acıyı cıızz dedirten cinsten dağlayan nişaneler… Ve yine yeniden değil belki; ama acıyı nedenini , hatırlatan vuruşlar!
Hazırlıksız yakalanman dışında pek de kayda değer zarar vermelerine müsaade etmeden hafif sendeleyip doğrulmaya bakarsın! En güzeli depreşen acıların, tanıdık izler taşımasıdır. Sana ait sana müsemma senden parça… Depreşen duygular inceden sızlar , can yakıcı çığlıklar attırmaz.
Yaralar açılabilir, sızın depreşebilir nihayetinde ömür dediğin bir gün gülüp, bir gün ağlamaktan diğer gün de bu olanlara şaşırmaktan ibaret olan toplam üç gün değil midir?!
fikirperisi